Türkiye Doğa Koruma Derneği (TTKD) Bilimsel Danışmanı Dr. Erol Kesici, Antalya’nın Kumluca ilçesi açıklarında batan 3 bin ton boksitli geminin kaldırılması gerektiğini belirterek, “Geminin battığı bölge Batı Akdeniz’in biyolojik çeşitlilik açısından en hassas deniz kesimidir.Batan gemiyi çıkarmamanın maliyeti, çıkarmaktan daha ağır olacaktır.” .
İskenderun Limanı’ndan Ukrayna’ya boksit cevheri taşıyan yabancı bayraklı gemi 5 Nisan’da Antalya’nın Kumluca açıklarında battı. Suriye asıllı 14 mürettebattan 5’i kurtarılırken, 1’i hayatını kaybetti, 8 kişiye ise henüz ulaşılamadı. Cumhurbaşkanlığı Ulusal Risk Kalkanı Modeli Yönetim Kurulu Üyesi ve TTKD Bilimsel Danışmanı Dr. Erol Kesici, 3 bin ton boksit taşıyan geminin batmasının bölge için tehlike oluşturduğunu söyledi. Kesici, “Geminin battığı bölge, Batı Akdeniz’in biyolojik çeşitlilik açısından en hassas ve en zengin bölgesi. Batan gemiyi çıkarmamanın maliyeti, çıkarmaktan daha fazla olur.”
Alüminyum üretiminde hammadde olan boksitin alüminyum hidroksit ve alüminyum oksit içerdiğini belirten Dr. Kesici, “Topraktaki boksit mineralinden alüminyuma olan yolculukta en kirletici elementtir. batan gemide bulunan boya, sintine suyu, balast suyu, fuel oil, zehirli maddeler vb. içinde bulunduğumuz mevsim balıkların üreme ve gelişme dönemi olup, bölgede avlanma yasakları söz konusudur. Kirlilik sonucu balık verimi düşecek.” Alt katmanlara geçişi engellediğini söyleyen Dr. Kesici, “Oksijen soluyan canlılar oksijensiz yaşayamaz. Özellikle kıyıya yakın bölgelerde toplu ölümlere neden olur. Işığın alt katmanlara ulaşamaması sonucunda su bitkileri fotosentez yapamaz. Ötrofikasyona (plankton ve alglerin aşırı çoğalması) neden olmasının yanı sıra, besin zincirinin en alt basamağıdır. Bir canlı olan bitki ve hayvan planktonunun kaybına neden olur. Yağ, deniz kuşlarının uçmalarını engellemek için kanatlarına, nefes almalarını engellemek için balıkların solungaçlarına yapışır ve canlıların vücuduna girdiğinde toksik etkilere neden olur. Bu canlıları avladığımızda bile petrol ve türevleri bize ulaşabiliyor.” aslında daha saf sulara göç ederler. Ayrıca deniz tabanında yaşayan ve sınırlı hareket edebilen midye, istiridye, karides ve bazı dip balıkları da hemen dibe batan ve dibe ulaşan petrolden etkilenerek toplu halde ölürler. suların kirlenmesi, deniz ortamının çok kirlenmesine neden olması ve su canlıları vasıtasıyla besin zincirine taşınması tüm canlı sistemleri etkilediği gibi insan sağlığını da olumsuz etkilemektedir.” Erol Kesici, deniz kirliliğine neden olan kimyasalları taşıyan gemilerin vereceği zararları şöyle sıraladı: “Batık, tüm ekosisteme zarar veren, insan sağlığını bozan, balıkçılık dahil denizlerdeki faaliyetleri engelleyen, kullanım kalitesini düşüren değerli bir etkiye sahip. Boksit gemileri nedeniyle bölgede oluşan aşırı kirlilik, denizlerin soğutma kapasitesini zayıflatmakta, hava ve güneş ile teması olmayan denizlerdeki eko-dengeyi, dolayısıyla gelecek potansiyelini bozmaktadır. denizlerin oranı kayboluyor. Suyun kalitesi bozuluyor ve deniz canlıları azalıyor. Kirli denizlerde kirpi balığı vb. istilacı türler artıyor.”‘BATANIN ÇIKARILMASI GEREKİYOR’
Gemiden sızan ve denizde oluşan petrol kirliliğinin mekanik yöntemlerle veya ‘sorbent’ adı verilen özel bir süngerle kısa sürede temizlenmesi ve kıyıya çıkışının engellenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Kesici, “Petrol ve ağır metal kirliliğine neden olan boksit yüklü batık geminin gelişen teknolojik imkanlarla kaldırılması gerekiyor. Geminin kaldırılmasının getireceği mali giderin, deniz ekosistemindeki kayıplar ve kayıplar karşısında hiçbir değeri yok. biyolojik çeşitlilik.”
